Kabakulak Hastalığı ve Çocuklar

Anne – Çocuk bölümümüzdeki bu yazımızda sizlere Kabakulak Hastalığı ve Çocuklar hakkında bilgiler vereceğim.

Kabakulak Hastalığı ve Çocuklar

Kabakulak virüsünün tükürük yoluyla ya da soluyarak vücuda alınması ile meydana gelen hastalıktır. Kabakulak, kışla, okul gibi toplu yaşam alanlarında hızla yayılmaktadır. Kabakulak hastalığının en çok bilinen sebebi de solunum salgıları nedeniyle virüse maruz kalmaktır. En çok kış sonunda ve baharda görülmektedir. Dünyanın her yerinde kabakulağa rastlamak mümkündür. Kabakulak ortalama 15 gün boyunca bulaşıcı olan son derece güçlü bir virüstür. 15 günün ilk 6 günü kuluçka dönemidir, geriye kalan 9 günü ise tükürük bezlerindeki şişme ile geçer. Kabakulak hastalığına yakalananların bu 15 günlük süre zarfında toplu alanlardan yani iş yerlerinden, okullardan, sosyal yaşam alanlarından uzak durmaları önerilir. Kabakulak hastalığından korunmak için MMR aşısı yaptırılabilir. Bu sayede çocuklarda kabakulak hastalığına karşı önlem alınmış olunur. Okul öncesi çocuklara ve de 1 yaşın üstünde ki bebeklere uygulanan aşı; kızamıkçık, kızamık ve kabakulağa karşı kişileri %95 oranında korumaktadır. Diğer yandan daha önceden kabakulak hastalığı geçirenler tekrar geçirme riski ile karşı karşıya kalmazlar. Bunun dışında ki tüm bireyler için kabakulak hastası ile aynı ortamda bulunmak son derece risklidir. Kabakulak bulaşıcı mı diye soranlara cevabımız tabi ki evettir. Kabakulak aşağıda ki unsurlar ile bulaşma hızı kazanır:

• Hapşırmak veya öksürmek
• Ortak bıçak, çatal kullanımı
• Öpüşmek
• Ortak yiyecekler tüketmek
• Ortak tuvaletleri kullanmak
• Hastanın ağzına veya burnuna dokunmasının ardından yüzeylere dokunması

Kabakulak Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Kabakulak hastalığında mevcut olan karakteristik belirtiler nedeni ile oldukça kolay tanı konulabilir. Tabi ki tanının muhakkak laboratuvar testleri ile kesinleştirilmesi gerekmektedir. Bazı hastalarda nadiren de olsa belirtiler görülmeyebilir. Kesin teşhis için kan ve idrar tahlilleri yapılmalıdır. Ciddi olarak görülen durumlarda ise beyin omurilik sıvısı da gerekli görülebilir. Bademcik kontrolü, ağız içi kontrolü, ateş ölçümü uygulamaları da gerçekleştirilmelidir. Kabakulakta görülen ilk belirtiler soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkların belirtilerine benzemektedir. Bundan ötürü hastalık teşhisinde zaman kaybı yaşanabilir. Kabakulak hastalığının temel belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

• Eklemlerde oluşan ağrı ve vücut kırgınlığı hissi
• İştah kaybı
• Şiddetli baş ağrıları
• Yorgunluk ve bitkinlik halleri
• Hafif derecelerde ateş
• Çene kemiğinde, yanak içlerinde ve kulakların arka alt kısmında bulunan tükürük bezlerinde şişmeye bağlı hassasiyet
• Yutkunma esnasında oluşan ağrılar
• Yüz ve çevresinde şişmeler
• Ağızda kuru yapı

Kabakulak Hastalığı Kaç Yaşında Görülür?

Kabakulak hastalığı her yaşta görülebilir. Fakat özellikle yetişkinlerde gerçekleşen kabakulak hastalığı daha ağrılı olabilir ve çeşitli ciddiyetler doğurabilir. Ergenlik sonrası geçirilen kabakulak hastalığının tehlike boyutu daha büyüktür. Sağlık yönüyle çok ciddi tehditler oluşturan durumlar şu şekildedir:

• Orşit: Testislerde ağrıyla gerçekleşen şişkinlik, nadir durumlarda da görülse kısırlık ile sonuçlanabilen iltihaplanmalar.
• Ooforit: Yumurtalıklarda görülen şişkinlikler, nadir olarak görülen iltihaplanma sonucu kısırlık.
• Viral menenjit: Virüsün kan dolaşımı ile yayılarak merkezi sinir sistemine de bulaşması.
• Ensefalit: Beyin iltihabı. Diğer bir deyişle beyinde nörolojik sorunlara ve de şişmeye sebep olan iltihaplanma.
• Pankreatit: Hastalık nedeni ile pankreas tutulması sonucu üst karın bölgesinde ağrıya sebebiyet veren enfeksiyon.
• Düşük: Gebeliğin ilk aylarında yaşanan kabakulak hastalığı düşük ihtimalini de arttırmaktadır. Bilimsel olarak ispatlanmıştır.
• İşitme Kaybı: Nadir olarak da görünse kişiyi sağırlığa kadar götürebilecek, işitme seviyesinde görülen kalıcı azalmalar.

Kabakulak hastalığının tedavisinde hastanın iki haftada iyileşmesi beklenmektedir. Doktor tarafından birtakım ilaçlar verilir ve ağrıları azaltmaya yönelik tedavi uygulanır. Evde ılık su kompresi ile de ağrılar kolayca azaltılabilir.