Bekçi Adayları yazılı sınava hazırlık için sizlere, Bekçilik Yazılı Sınav Türkçe Test Çöz başlıklı yazımızda sizlere devamlı güncellenecek şekilde Türkçe Soruları yayınlıyoruz. MEB sınavlarında çıkmış sorulardan oluşuyor.
DENEME – TESTLER VE KONU ANLATIM NOTLARI İÇİN TIKLAYIN
TELİF: Dokümanlarımızı dosya paylaşım sitelerinden almaktayız. Herhangi bir telif hakkı bulunulması durumunda sitemiz hiçbir sorumluluk kabul etmez. Telif Hakkı bulunulması durumunda bizimle iletişime geçildiği taktirde içerik 3 iş günü içerisinde sitemizden kalıcı olarak silinir.
Bekçilik Yazılı Sınav Türkçe Test Çöz
Soru 1 |
A | Çok bunalmıştım, dışarı çıkınca biraz açıldım. |
B | Araba uzun yola çıkınca açıldı, hızı arttı.
|
C | Yüzerken hiç farkında olmadan kıyıdan açılmışım |
D | Kızılay’da bugün iki mağaza daha açıldı. |
Soru 2 |
A | Kira |
B | Kömür |
C | Kıyas |
D | Kefir |
Soru 3 |
- I. Deftere bir şeyler yazdı ama hemen sildi.
- II. Bayramdan önce evi köşe bucak sildi.
- III. Ben onu sildim, bir daha onunla görüşmem.
- IV. Vazoyu silip masanın üzerine yerleştirdi.
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
Soru 4 |
A | Bu sene tatile gidemeyeceğim, ona yanıyorum. |
B | Vaktinde değiştirilmeyen biletler yandı. |
C | Akşam oldu, evlerin ışıkları yandı. |
D | Çocuk günlerce ateşler içinde yandı. |
Soru 5 |
A | Bugün işe her gün olduğundan daha erken geldi. |
B | Salonda kaç kişi var, daha öğrenemedim. |
C | Görmeyeli saçların biraz daha ağarmış. |
D | Yemeğinden bir kaşık daha alabildi. |
Soru 6 |
A | Teftiş etmek, kontrol etmek |
B | Aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak |
C | Bir kimseye veya topluluğa sözünü geçirmek |
D | Bir konuyu araştırmak, eşelemek |
Soru 7 |
- Neredeyse bürodaki bütün işleri ben çeviriyorum.
- Evin bahçesini örgülü telle çevirmişlerdi.
- Arkadaşımla yürürken bir adam bizi çevirip adres sordu.
A | Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak
|
B | Bir şeyin yönünü değiştirmek |
C | Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek |
D | Yönetmek, idare etmek
|
Soru 8 |
- I. Kitap ince olduğu için hemen bitmişti.
- II. Sahilde ayakkabımıza ince kumlar doldu.
- III. Bu gülümseyişte ince bir alay gizliydi.
- IV. Eline ince bir değnek alıp dolaşmaya başladı.
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
Soru 9 |
A | Şimdi tarlalarda güneş vardır.
Karlar donmuştur otların uçlarında |
B | Bekleme, ağlama, beni çağırma
Tükendi dermanım gelemiyorum |
C | Dinle yolcu, bu ses onun sesidir
Sinsi adımlarla akşam yürüyor |
D | Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor |
Soru 10 |
- I. Şov : Güldürü
- II. Limit: Sınır
- III. Dizayn: Tasarım
- IV. Selfie: Öz çekim
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
Soru 11 |
A | İkileme kullanılmıştır. |
B | Eş sesli sözcüğe yer verilmiştir |
C | Benzetme sanatından yararlanılmıştır |
D | “Güleç” sözcüğü mecaz anlamda kullanılmıştır. |
Soru 12 |
A | Sık - Seyrek |
B | Tanık - Şahit |
C | Duygu - His
|
D | Araç - Vasıta
|
Soru 13 |
A | Güneş |
B | Ufuk |
C | Şehir |
D | Köy |
Soru 14 |
A | Güneş |
B | Ufuk |
C | Şehir |
D | Köy |
Soru 15 |
A | Bu arazi eskiden çöplük olarak kullanılıyormuş. |
B | Hediyelik eşya fuarından aldık bu bardakları. |
C | Babası okulun birinde öğretmenlik yapıyormuş |
D | Çiftçiler tarlanın farklı yerlerine korkuluk dikmişler. |
Soru 16 |
A | Geçen yıl kendime bir bisiklet aldım.
|
B | Nicedir görmüyordum seni, özlemişim |
C | Ne zamandır İstanbul’a gitmek istiyor |
D | Biraz tatlı alalım, epeydir tatlı yemiyorum. |
Soru 17 |
A | Sözü söyle alana, kulağında kalana. |
B | Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır |
C | Sözünü bil, pişir; ağzını der, devşir |
D | Bal bal demekle ağız tatlanmaz. |
Soru 18 |
A | Kendi başıma |
B | Günün birinde |
C | Oldum olası
|
D | İster istemez |
Soru 19 |
A | İçini kemirmek: Bir üzüntü kendisini sürekli rahatsız etmek |
B | Parasını sokağa atmak: Kâr getirmeyen bir işe, mala
para yatırmak |
C | Talihine küsmek: Başına gelenlerden ötürü talihini
suçlu görmek |
D | Ok yaydan çıkmak: Bir işi yapmaya hazır olmak |
Soru 20 |
A | El için kuyu kazan, evvela kendisi düşer. |
B | Akılsız dostun olacağına akıllı düşmanın olsun. |
C | Akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer |
D | Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama. |
Soru 21 |
- Yüreği cız etmek
- Parmağı ağzında kalmak
- Burnundan solumak
- Başı göğe ermek
A | Hayal kurmaktan vazgeçmek |
B | Şaşakalmak, hayret etmek |
C | Ansızın içi sızlamak |
D | Çok öfkelenip sinirlenmiş olmak |
Soru 22 |
A | Hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. |
B | Sokağın başında ufak tefek bir adam vardı. |
C | Abur cubur yemek sağlığa zararlıdır. |
D | Doğru dürüst bir iş bulmaya çalışıyorum.
|
Soru 23 |
A | Boş teneke çok tıngırdar.
|
B | Boş gezmekten bedava çalışmak iyidir |
C | Söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir. |
D | Söz ağızdan çıkar |
Soru 24 |
A | Misafirin umduğu, ev sahibine iki öğün olur. |
B | Köylü, misafir kabul etmeyiz, demez; konacak konak yoktur, der |
C | Şaşkın misafir, ev sahibini ağırlar. |
D | Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer. |
Soru 25 |
A | Her gün aynı sözleri söylemesi bizi bıktırdı, artık kabak tadı verdi. |
B | Kazayı ucuz atlattı ama arabasının hurdası çıktı. |
C | Her yerde tanınıyordu, ülkede nam salmıştı. |
D | Düşüncesinde inat ediyor, Nuh diyor peygamber demiyor. |
Soru 26 |
A | Sabahtan beri bir şey yemedi, açlıktan karnı zil çalıyor |
B | Yarın sınav olacağını duyunca etekleri tutuştu. |
C | İşi yetiştirmemiz için bizi sıkboğaz ediyordu.
|
D | Kenarda bekleyenler bana dik dik bakıyordu.
|
Soru 27 |
A | Çaresizlik |
B | Çalışkanlık |
C | Tutarsızlık |
D | İsteksizlik |
Soru 28 |
(I) Yazıyı keşfeden insanlar, bu büyük keşfin heyecanıyla olsa gerek, çevrelerinde gördükleri birçok sert nesnenin üzerine yazmışlar. (II) Söz gelimi Çin’in Jiahu bölgesi sakinleri, şu ana kadar bulunan en eski yazıyı kaplumbağa kabukları üzerine yazmış. (III) Eski bir mezardan çıkarılan, 8600 yıllık yazılar bunlar. (IV) Daha farklı yazı araçlarının ortaya çıkması ise biraz zaman almış.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde örneklendirme yapılmıştır?A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
Soru 29 |
A | Sanatçı bu eserini çocuklara öğüt vermek için yazmış |
B | Eski İstanbul şimdikine göre daha yaşanır bir yerdi. |
C | Ödevlerini zamanında yaparsan rahat edersin. |
D | Havalar soğuk olduğu için dışarı çıkamıyoruz. |
Soru 30 |
(I) Çocuklar karın yağışını sevinçle izliyorlardı. (II) Kar tanelerinin tek arzusu yavaş yavaş süzülmekti. (III) Çocuklar, tanecikleri havada yakalamaya çalışıyorlardı. (IV) Kar taneleri bu duruma çok şaşırdı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde hayal ürünü bir durum söz konusudur?A | I ve II |
B | I ve III. |
C | II ve IV |
D | III ve IV |
Soru 31 |
A | Babası iki yıldır Kahramanmaraş’ta görev yapıyor |
B | Yolculuk yaparken müzik dinlemek çok eğlencelidir.
|
C | Ihlara Vadisi, Aksaray sınırları içindedir. |
D | Yazarın hikâye ve roman türünde eserleri vardır. |
Soru 32 |
A | Yağışlı havalar insanı karamsarlığa iter |
B | Çocukların elinde çok güzel bir oyuncak vardı.
|
C | Serhat muhteşem bir vuruşla topu ağlara yolladı. |
D | Yöre halkının geçim kaynağı hayvancılıktır. |
Soru 33 |
- Duygusallık bildiren cümle
- Hayal ürünü cümle
- Karşılaştırma cümlesi
- Abartı bildiren cümle
A | Küçük kız, sudan çıkabilmek için hemen ağaca tutundu. |
B | Zavallı adam açlıktan ve susuzluktan yorgun düşmüştü. |
C | Bir haftadır gece gündüz uyumadan sınava çalışıyor |
D | Sebze yemeklerini etli yemeklerden çok severim. |
Soru 34 |
A | Otobüsten iner inmez beni karşısında görünce şaşırdı. |
B | Beni merak edeceğini bildiğim için annemi aradım. |
C | Öğretmenimiz bizi her gün sevgiyle karşılar. |
D | Arkadaşımın yeni aldığı kalem çok güzel yazıyor. |
Soru 35 |
A | İçerisi o kadar sessiz ki karıncaların ayak sesi duyuluyor. |
B | Çoban köpekleri ağılın kapısında nöbet tutuyordu. |
C | Temiz havada dolaşmak insanın enerjisini artırır |
D | İnsanlar ve araçlar, kulenin tepesinden küçücük görünüyor. |
Soru 36 |
A | Masal okumak hikâye okumaktan daha zevkli |
B | Annemin akşam pişirdiği yemekler harikaydı!
|
C | Kardeşimle bahçede biraz sohbet ettik. |
D | Arkadaşım, söylediklerimi duymadı bile. |
Soru 37 |
A | Öfke |
B | Şaşırma |
C | Sitem |
D | Pişmanlık |
Soru 38 |
A | Otobüs geç kaldığı için yolcu kuyruğu oluştu. |
B | Senin için çok güzel bir kahvaltı hazırladık |
C | Üşüdüğü için üzerine kalın kazak giydi. |
D | Yağmur yağdığı için trafik aksadı. |
Soru 39 |
(I) Böcek bilimcilerin, yıllardır biriken gözlem verilerinin sonucunda, göç eden böceklerden bazılarının yükseklerde esen rüzgârları kullanarak çok hızlı yol aldıkları anlaşıldı. (II) Bazı güve ve kelebek türleri binlerce kilometre ötedeki yerlere gitmek için uygun rüzgârlardan yararlanıyor. (III) Bu rüzgârlara binen akıllı böceklerin hızları saatte 100 km’ye kadar çıkabiliyor. (IV) Bu hızda esen rüzgârlar böceklere bir şey yapmıyor çünkü hava akımının içine kendini atan böcekler de havayla aynı hızda ilerliyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A | I. cümlede nesnel anlatımdan yararlanılmıştır |
B | II. cümlede amaç-sonuç ilişkisi vardır |
C | III. cümlede benzetmeden yararlanılmıştır. |
D | IV. cümlede sebep-sonuç ilişkisi söz konusudur |
Soru 40 |
Çocuk, oyun oynarken yaşam hakkında pek çok şey öğrenir ve türlü deneyimler kazanır. Özellikle de oyuncaklarını kendisi yaparken ve arkadaşlarıyla paylaşırken yaşamın pek çok ayrıntısını öğrenir. Oyuncaklarını üretirken emeği; arkadaşlarıyla oynarken insan ilişkilerini, insanların karakterini ve sorunlara çözüm bulmayı öğrenir. Dolayısıyla oyun, çocukların yaşamla ilgili tecrübeler kazandığı bir okuldur.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?A | Oyun, çocuk eğitiminde en önemli unsurdur.
|
B | Oyun oynamak, çocuğun hayatı tanımasını sağlar |
C | Oyun, çocuklara paylaşma duygusunu kazandırır. |
D | Oyuncaklar çocukların güven duygusunu geliştirir |
Soru 41 |
Müfit Bey odasından çıkmaz olmuştu. Köyünde olsa böyle mi olurdu? Buradaki en güzel yerler bile köyündeki bir buğday, bir mısır tarlası kadar güzel gelmiyordu ona. Denizin kirliliğini görmek istemiyor, trafiğin gürültüsü canını sıkıyordu. Komşu evlerden gelen müzik sesleri, sokak satıcılarının araçlarındaki hoparlörden gelen sesler, otobüslerin gürültüleri... Hepsi rahatsız ediyordu onu. Şehre bir türlü alışamamıştı.
Bu parçaya göre Müfit Bey’le ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A | Şehir yaşantısının onu sıktığı
|
B | Geçim sıkıntısı çektiği
|
C | Gürültülü ortamlardan hoşlanmadığı |
D | Köyüne özlem duyduğu |
Soru 42 |
Okumak, faydalı bir uğraştır. İnsan okuma sayesinde kişiliğini oluşturur. Geçmişteki medeniyetleri ve kültürleri, okuma sayesinde tanır. İnsanın duygu ve düşünceleri okuyarak gelişir, zenginleşir ve böylece insan güçlü bir yorumlama yeteneği kazanır.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?A | Okumanın yararları |
B | Kültürlü olmanın şartları |
C | Okuma alışkanlığı kazanmanın yolları |
D | İnsanın kültürel gelişimi
|
Soru 43 |
A | Gurbet acısı |
B | Özlem |
C | Anne sevgisi
|
D | Fedakârlık |
Soru 44 |
Ağlamak -sanılanın aksine- çaresizliğin, zayıflığın, güçsüzlüğün göstergesi değildir. Garip gelecek belki ama ben ne zaman ağlayan birini görsem içim gerçekten acısa dahi bir miktar da sevinirim. Çünkü ağlamayı yani üzülmeyi becerebilen kişi, bir insanda bulunması gereken tüm iyi duygulara sahiptir: Yumuşak kalplidir, duygu yoksunu değildir, insan niteliğini yitirmemiştir...
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?A | Yumuşak kalpli insanların sayısı gün geçtikçe azalmaktadır |
B | Ağlayabilen insan, insani duygularını kaybetmemiş
demektir |
C | Ağlayabilmek, bir insanda bulunması gereken en
önemli özelliktir. |
D | Yalnızca çaresiz ve güçsüz insanlar bir zorlukla karşılaşınca
ağlar. |
Soru 45 |
- Döner geline her ağaç
- Süslü bir etektir yamaç
- Dere akar çağıl çağıl
- Kuzularla dolar ağıl
- Şimdi bakarsın gök nurlu
- Şimdi bakarsın yağmurlu
A | Ağaçlar |
B | Türkiye’m |
C | Gökyüzü |
D | İlkbahar |
Soru 46 |
Yazar, hayatı boyunca kendi iç dünyasında yaşadı. Her zaman kendisi olmayı, iç huzurunu korumayı başardı. Başkalarının, özellikle de kaba insanların kendisinden beklentilerine hiç aldırış etmedi. Daima sade, gerçek ve samimi olan şeyleri sevdi. Eserleri aracılığıyla başkalarına da sadeliği öğretti.
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A | Kaba insanları umursamadığı |
B | Davranışlarında tutarlı olduğu |
C | Kendini beğenmiş biri olduğu |
D | Yalın ve içten olmayı sevdiği |
Soru 47 |
Uçak, insanların hayatını kolaylaştıran, konforlu bir araçtır. Günümüzde insanlar uzak mesafelere daha hızlı ulaşmak ve zamandan tasarruf etmek için uçağı tercih etmektedir. Her ne kadar tehlikeliymiş gibi görünse de en güvenilir ulaşım aracıdır uçak.
Bu parçada uçakla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?A | Hızlı bir ulaşım sağladığına |
B | Diğer ulaşım araçlarından daha güvenilir olduğuna |
C | Zamandan kazanç sağladığına |
D | Sadece uzak yerlere gitmek için kullanıldığına |
Soru 48 |
Bazı yörelerde yeni evlenen çiftlere “bindallı kilimi” hediye edilir. Kilimin içindeki dörtgen ve altıgenlerden oluşan şekillerin dörtgen motifleri, yeni evlenen çiftlerin anne ve babalarını; altıgen motifleri ise bu çiftlerin çocuklarını, torunlarını ve onlardan gelecek nesilleri simgeler. Kilimin ortasındaki bağlantı motifleri ise iki ailenin birleştiğini gösterir. Böylece yeni evlenen çiftlerin “bin dal” ile hayata kök salacağı vurgulanır.
Bu parçada “bindallı kilimleri”yle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?A | Kilimde geometrik şekiller kullanıldığına |
B | Motiflerinin gerçek hayattaki bazı durumları temsil ettiğine |
C | Motiflerinin yöreden yöreye farklılık gösterdiğine |
D | Yeni evlenen çiftlere armağan edildiğine |
Soru 49 |
Turistler, Seylan Adası’nda istiridye toplayıp bunların içinden incileri çıkaran inci avcılarını izliyorlardı. Avcıların başkanına incilerin nasıl oluştuğunu sordular. İhtiyar adam, ‟İnci, istiridyenin kabukları arasına girmiş kumdur. İstiridye, bu kumu kabuklarının arasında istemez. Bu yüzden onu kendi kabuğuna benzer bir madde ile örter. Bu madde uzun bir süre sonra inci olur.” dedi.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?A | Turistler, inci avcılarının başkanına ne sordular? |
B | Turistler, Seylan Adası’na nasıl gelmişlerdir? |
C | İstiridyeler, kabukları arasına giren kumu niçin bir
madde ile örterler? |
D | İnci avcıları nerede istiridye topluyorlardı? |
Soru 50 |
Sanatımızda doğanın önemli bir yer tuttuğunu gösteren pek çok örnek vardır. Bunlardan biri de kuşlar. Kuş motifleri yüzyıllar boyunca mimarimizin ve çeşitli el sanatlarımızın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Ayrıca pek çok caminin, türbenin, köprünün dış duvarında taştan kuş evleri yapılmıştır. Bu küçük evlere kuşların yuva yapması sağlanarak hem korunmaları hem de mimarinin yaşayan bir parçası olmaları amaçlanmıştır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?A | Kuş motiflerinin mimaride önemli bir yer tuttuğuna |
B | Sanat eserlerinde doğadan izler bulunduğuna |
C | Yapıların dış duvarına yapılan kuş evleriyle kuşların
korunmasının da amaçlandığına |
D | Sanatın gelişmesinde tabiattaki varlıkların önemli bir payı olduğuna
|
Soru 51 |
Okumak benim için vazgeçilmez bir etkinliktir. Her zaman bol bol okurum. Büyük bir heyecan yaşarım okurken. Her hafta başında, önce sanat ve edebiyat dergilerini, sonra yeni çıkan şiir, roman ve hikâye kitaplarını incelerim. Bu kitaplardan, hoşlanacağımı tahmin ettiklerime yönelirim.
Bu parçada kendisini anlatan yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?A | Belli yayınlara abone olduğuna |
B | Okuma konusunda seçici olduğuna |
C | Farklı türlerde kitaplar okuduğuna |
D | Okumaktan zevk aldığına |
Soru 52 |
Sert ünsüzle biten sözcüklere “c”, “d”, “g” yumuşak ünsüzleriyle başlayan bir ek getirilirse ekin başındaki “c”, “ç” ye; “d”, “t”ye; “g”, “k”ye dönüşür. Buna ünsüz benzeşmesi denir.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bu açıklamaya uyulmadığı için yazım yanlışı yapılmıştır?A | Sen de çocukca bir tavır içindesin. |
B | Bilge, beni görünce yanıma geldi. |
C | Arabanın camını açıp çocuğa seslendi. |
D | Paraşütçüler yamaçtan boşluğa atlıyorlar. |
Soru 53 |
Bir gün ülkenin kibirli padişahıyla gezgin bir bilgin karşılaşmış. Bilgin, padişahın kibirli olduğunu bildiği için ona hiç ilgi göstermemiş. Kendisine hiç bakmayan bilgini gören padişah çok sinirlenmiş ve veziri onun yanına göndermiş. Vezir, bilgine neden padişaha hürmet göstermediğini sormuş. Bilgin, ‟Padişah, halk sayesinde vardır. Öyleyse o, halkına hürmet etsin.” demiş. Bu sözleri beğenen padişah, bilginin yanına gelip ‟Bana üç öğüt ver.” demiş. Bilginin yüzüne aydınlık bir gülümseme yayılmış. Padişaha, ‟Dünya hayatının süsüne aldanma. Kendini Kafdağı’nda sanma. - - - - ” diye öğütte bulunmuş.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?A | Adalet terazisini dosdoğru tut. |
B | Zenginlik ve şöhretin büyüsüne kapılma. |
C | Himayendeki insanlara iyi davran. |
D | Hiçbir iyiliği karşılıksız yapma |
Soru 54 |
- I. “Onun lezzetini bir tek analar bilir.”
- II. Tavuk dünyanın en tatlı sesiyle cevap vermiş:
- III. Bir tavuk, civcivleriyle dolaşırken bulduğu yiyecekleri toplayıp yavrularına veriyormuş.
- IV. Niye topladıklarını kendin yemiyorsun da civcivlerin veriyorsun, diye sormuşlar tavuğa.
A | I - IV - II - II |
B | II - III - I - IV |
C | III - IV - II - I |
D | IV - II - I - III |
Soru 55 |
- I. Bu tabloyu alıp ağabeyine hediye etmek istemiş ama parası yokmuş.
- II. Ömer bir gün okul dönüşünde bir mağazanın vitrininde güzel bir tablo görmüş.
- III. Biriktirdiği parayla tabloyu almış ve ağabeyine hediye etmiş.
- IV. O kış, tabloyu almak için harçlıklarını biriktirmiş.
Numaralanmış cümleler olayların oluş sırasına göre nasıl sıralanmalıdır?
A | II - I - IV - III |
B | II - IV - I - III |
C | IV - II - III - I |
D | IV - III - I - II |
Soru 56 |
- K. Böyle insanlar, düşündüklerinin aksiyle karşılaşırlar ve eninde sonunda kendileri zarara uğrarlar.
- L. Kimi insanlar kendi çıkarları için başkalarını zarara uğratmaktan çekinmezler.
- M. Onlar için kendi işlerinin yolunda gitmesi önemlidir çünkü. Başkalarının zarar görmesi onların umurunda değildir.
A | M - K - L |
B | K - M - L |
C | M - L - K |
D | L - M - K |
Soru 57 |
(I) Kar kristallerinin çoğu altı köşelidir. (II) Bu kristallerin hepsinin farklı bir şekli vardır. (III) Bu şekiller, havanın sıcaklığına bağlı olarak değişir. (IV) Kar, sıcak hava ile karşılaştığında çoğunlukla erir ve yağmura dönüşür. (V) Örneğin soğuk havalarda çubuk ve iğne şeklini alır, havanın çok soğuk olmadığı günlerde ise şekilleri daha karmaşık olur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır?A | II |
B | III |
C | IV |
D | V |
Soru 58 |
(I) İnsanoğlu yüzyıllardır doğanın bir parçası olmak yerine onun yöneticisi olmayı istemiştir. (II) Bunun için de doğayı kendisine uydurmaya çalışmış ve onda birçok değişiklik yapmıştır. (III) Ama artık insan, dünyaya verdiği zararların önüne geçebilmek için bazı çalışmalar yapıyor. (IV) Dünyanın geleceği, bu çalışmalara bağlı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Bu değişiklikler çoğu zaman kötü yönde olmuştur.”cümlesi getirilmelidir?A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
Soru 59 |
Yaşlı bir kayıkçı, kayığındaki küreklerden birinin üstüne “inanç”, ötekinin üstüne ise “çalışmak” yazmıştı. Bu sözcüklerin ne anlama geldiğini soranlara şöyle yanıt veriyordu: Nehri karşıdan karşıya geçmek için her iki küreğe de gereksinim vardır. Çalışmaksızın inanç veya inançsız çalışmak kişiyi bir dairede döndürür durur. Yaşam yoluna tek kürekle çıkmak, nehri tek kürekle geçmekten farksızdır. - - - - Bu parçanın sonuna anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A | Hedefine ulaşacağına inanan insan başarılı olur |
B | İkisinde de tek kürek, kişiyi ileriye götürmez. |
C | Tembel insanlar için yaşam çok zor geçer. |
D | Kürekleri kullanmayı bilmeyen kişi karşıya geçemez |
Soru 60 |
(I) İlkbahar mevsimi gelir gelmez bahar temizliğine başladık. (II) Akşam olmuş, babamın neşeli hâlinden eser kalmamıştı. (III) Bahar temizliğinde bütün gün anneme yardım ettiğim için çok yoruldum ve erkenden yattım. (IV) Sabah ise nereden geldiğini anlamadığım garip bir sesle uyandım. (V) Uyku saatim geldiğinde yavaşça odama geçtim. (VI) Pencereden bakınca bu sesin evimizin önündeki elektrik direğine yuva yapmış bir leyleğe ait olduğunu gördüm.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri aynı hikâyeye aittir?
A | I - II - IV - V |
B | I - III - IV - VI
|
C | II - III - V - VI |
D | III - IV - V - VI
|
Soru 61 |
A | Öncelikle başarılı insanların yüksek bir öz güvene sahip olduğu belirlenmiş. |
B | Dolayısıyla öz güveni olan insanlar kendilerine ulaşılması güç hedefler koymaktan çekinmezler. |
C | İnsanın kendine güvenme duygusu anlamına gelen
öz güven çok önemlidir. |
D | Ardından da bu yüksek hedefe odaklanarak onu gerçekleştirmek için uğraşırlar. |
Soru 62 |
Balıkçı, bir sabah erkenden kalkıp ağını kayığına atarak denize açılmış. İyice ilerledikten sonra ağı denize atıp beklemeye başlamış. Uzun süre bekledikten sonra ağını çekmiş. Ağın içinde altın bir şişe olduğunu görmüş. - - - - O anda şişenin içinden koyu bir duman yükselmiş ve bu duman, dev bir yaratığa dönüşmüş. Bu yaratığı gören balıkçı ne yapacağını şaşırmış.
Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?A | Şişenin içinde ne olduğunu merak etmiş ve kapağını açmış. |
B | Dev, gök gürültüsünü andıran sesiyle konuşmaya
başlamış. |
C | Balıkların durumuna üzülmüş ve tuttuğu balıkları tekrar denize atmış. |
D | Şişeyi hemen bir kuyumcuya götürüp satmış ve evine dönmüş.
|
Soru 63 |
A | Yolun kenarındaki bu küçük köye uğrarsanız lezzeti
dillere destan peynirini tadabilirsiniz. (Koşul) |
B | Yaz sıcağında, çevresini dev bir klima misali serinleten coşkun suyun kenarında oturuyoruz. (Benzetme) |
C | Roma şehirlerinin ihtişamını gözler önüne seren Agora Havuzu, eşsiz bir yapıttır. (Beğenme) |
D | İnsanoğlu, yaşamında büyük yıkımlara yol açan depremin oluşumunu çözmek için önemli çalışmalar yapıyor.(Abartma) |
Soru 64 |
Deyimler, atasözleri gibi genel kural niteliği taşımaz. (I) Yalnızca özel bir durum karşısında doğru kabul edilir. (II) Et tırnaktan ayrılmaz, dediğimizde genel bir kuralı anlatmış oluruz. (III) Oysa “et tırnak olmak” dersek bazı durumlar için geçerli olan bir deyimi ifade ederiz. (IV) “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” dediğimiz vakit özel bir durumu; “Garip kuşun yuvasını Allah yapar.” dediğimiz vakit de genel bir doğruyu anlatmış oluruz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren örnek verilmeye başlanmıştır?A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
Soru 65 |
(I) Bir kostüm içine girmiş insan izlenimi veren dev pandaların soyu ne yazık ki tehlike altında. (II) Ana besin kaynağı bambu yaprakları ve dalları olan dev pandaların doğal yaşam alanı Çin’in iç batı kesimleridir. (III) Burada üç bin kadar pandanın bulunduğu tahmin ediliyor. (IV) İki yüz elliyi aşkın panda ise dünyanın çeşitli ülkelerindeki hayvanat bahçelerinde yaşıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde üzülme anlamı vardır?A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
Soru 66 |
(I) Türkiye’de ormana elverişli arazi çok fazla değildir. (II) Toprakların eğimi ve rakımın yüksek olması orman oluşumunu olumsuz etkilemektedir. (III) Bu yüzden ormanlarımız kıyılarda iç kesimlere göre daha fazladır. (IV) Türkiye’de 212 bin kilometrekare orman alanı vardır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde karşılaştırma yapılmıştır?A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
Soru 67 |
- Duygusallık Bildiren Cümle
- Abartı Bildiren Cümle
- Koşul Cümlesi
- Karşılaştırma Cümlesi
A | Çok yoğun olduğu için arkadaşlarıyla buluşamadı.
|
B | Bu yıl, son otuz yılın en soğuk kışı yaşanacak. |
C | Bir arada olduğumuz mutlu bayramları çok özledim.
|
D | Dağ gibi adam bir ayda iğne ipliğe döndü |
Soru 68 |
- I. hevesleri
- II. büyük
- III. diğerlerinin
- IV. vardır
- V. gayeleri
- VI. insanların
A | II - I - III - VI - V - IV
|
B | II - VI - V - III - I - IV |
C | III - I - II - VI - V - IV |
D | III - V - II - VI - I - IV |
Soru 69 |
Kozalaklar nemliyken henüz taze oldukları için pulları kapalıdır. Ancak biraz kuruduktan sonra pulları açılır ve çam fıstıkları çevreye dağılır. Tohumları kozalakların pulları arasında bulunan çam, köknar gibi ağaçlar açık tohumlu bitkiler grubuna girer. Bitkilerin bir kısmı da kapalı tohumludur. Şeftali, ayva, ay çekirdeği, üzüm ve elma kapalı tohumlu bitkilerdir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine örnek yoktur?A | Nesnel cümle |
B | Neden-sonuç cümles |
C | Amaç-sonuç cümlesi |
D | Örneklendirme cümlesi |
Soru 70 |
(I) Ağaçların yaprakları, bir besin fabrikası gibi çalışır. (II) Ağaç köklerinden gelen su, yapraklarda karbondioksitle buluşur. (III) Yaprakların, güneş enerjisinin de yardımıyla su ve karbondioksitten glikoz üretmesine fotosentez denir. (IV) Bitkiler, fotosentezle elde ettikleri glikozu, büyümek ve enerji elde etmek için kullanır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A | I. cümlede benzetme yapılmıştır. |
B | II. cümle koşul cümlesidir. |
C | III. cümle tanım cümlesidir. |
D | IV. cümlede amaç-sonuç ilişkisi vardır |
Soru 71 |
A | Kendilerinden hoşlanmayan insanlar başkalarına iyilik yapamazlar. |
B | Kötülük sonradan kazanılır, hiç kimse doğuştan kötü değildir. |
C | Sevmeyi bilmeyen kişiler iyilik etmeyi de bilmezler. |
D | Kötülükleri engellemek tüm iyi insanların görevidir. |
Soru 72 |
A | günümüze kadar ulaştı. |
B | öğrencilere gösterildi. |
C | İstanbul’da sergilendi. |
D | birbirinden etkileyiciydi. |
Soru 73 |
A | Çay, dört mevsim yaprağını dökmeyen bir bitkidir. |
B | Yeni evimizde kardeşimle bana bir oda ayrıldı. |
C | Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak’tır. |
D | Bu şehrin ağacı, kuşu, rüzgârı insanı rahatlatır. |
Soru 74 |
A | Sen kitap yazacaksın da biz de göreceğiz!(Küçümseme) |
B | Yollar buz tutarsa köye nasıl gideceğiz? (Kaygı) |
C | Bir oda dolusu odunu tek başına kırmış! (Sitem) |
D | Ona karşı biraz daha anlayışlı olsaydık bunları yaşamazdık! (Pişmanlık) |
Soru 75 |
A | Komşumuz Yıldız Hanım dün akşam hastanede ziyaretime geldi. |
B | Köpeğimiz Karabaş bizi kapıda büyük bir sevinçle
karşıladı. |
C | Her ayın ilk Çarşamba günü arkadaşlarımızla bizde
toplanıyoruz. |
D | Dolunay, Ay’ın aydınlık yüzünün tamamının Dünya’dan göründüğü evredir. |
Soru 76 |
Sert ünsüzle biten sözcüklere “c”, “d”, “g” yumuşak ünsüzleriyle başlayan bir ek getirilirse ekin başındaki “c”, “ç”ye; “d”, “t”ye; “g”, “k”ye dönüşür. Buna ünsüz benzeşmesi denir.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bu kurala uyulmadığı için yazım yanlışı yapılmıştır?A | Sen de çocukca bir tavır içindesin. |
B | Bilge, beni görünce yanıma geldi |
C | Arabanın camını açıp çocuğa seslendi. |
D | Paraşütçüler yamaçtan boşluğa atlıyorlar. |
Soru 77 |
A | Sabahleyin Nene Hatun Caddesi’ndeki bankaya gideceğiz. |
B | Buraya gelip de Maraş Dondurması yemeden olmaz. |
C | Lale Festivali 25 Haziran’da başlayacak, dediler. |
D | Süveyş Kanalı 1888’de tüm gemilere açılmıştır. |
Soru 78 |
A | Bütün adaylara 2’şer soru sorulacakmış |
B | 10.45’te okulun bahçesinde toplandık. |
C | Araştırma 7.550 kişi üzerinde yapılmış.
|
D | Bölme işleminin sonucu 25,2 çıkmıştı. |
Soru 79 |
A | Çanakkale Savaşı’nı anlatan müthiş bir film izledim. |
B | ‟Suç ve Ceza” adlı romanı okumak istiyorum |
C | Ramazan Bayramı’nda büyüklerimizi ziyaret edeceğiz.
|
D | Ziya Gökalp bulvarındaki kütüphanede buluşalım. |
Soru 80 |
A | Şehirin uzak bir köşesinde yapayalnız yaşıyordu. |
B | Her şey gönlünce olsun, diyerek yanımdan ayrıldı |
C | Bu sabahki yürüyüşte onu da gördün mü? |
D | Birkaç dakika masmavi gökyüzüne bakarak ruhunu
dinlendirdi. |
Soru 81 |
A | Dün gece Çoban Yıldızı’nı net bir şekilde gördük |
B | Bu okulda Fransızca dersleri çok eğlenceli geçiyormuş.
|
C | Dünyadaki Müslümanları ilgilendiren bir konuydu bu. |
D | Öğretmenimiz, bu hafta Cilalı Taş devrini anlattı. |
Soru 82 |
A | Baktıki kimse gelmiyor, o da gelmekten vazgeçti. |
B | Yarınki işlerini bir an önce planlamalısın. |
C | Bebek öyle tatlıki herkesin gözü onun üzerinde. |
D | Ne yazıkki bu insanlara gerektiği gibi yardım edemedik. |
Soru 83 |
İsmail, “Etnografya ne demek Hasan Hoca’m ( )” dedi. Hasan Hoca şöyle cevap verdi ( ) Etnografya; kavimlerin törelerini, geleneklerini ve kültürlerini inceleyen bilim dalıdır. İnsanların geçmişte nasıl yaşadığını, nerelerde oturduğunu ve barınaklarını nasıl yaptıklarını araştırır ( )
Bu parçada yay ayraçla gösterilen yerlere sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri getirilmelidir?A | (!) (;) (?) |
B | (?) (:) (.)
|
C | (!) (:) (.) |
D | (?) (:) (?) |
Soru 84 |
A | (:) (,) (!) (.) |
B | (‟) (,) (”) (.)
|
C | (‟) (:) (”) (...) |
D | ( ̶) (,) (.) (.) |
Soru 85 |
A | Sokakta binbir çeşit insan dolaşıyordu: satıcılar, işçiler, öğrenciler... |
B | Ankara-Konya yolunda trafik çok yoğun olduğu için
geç kaldık. |
C | Çocuklar, çabuk buraya gelin ve bana yardım edin! |
D | Babam “Önce iyi insan ol, başarı peşinden gelir,”
dedi. |
Soru 86 |
A | Servis geldi mi kapıda hazır olmalıyız |
B | Tatlı mı tatlı bir bahar havası vardı burada |
C | Bugün hava yağışlı mı, diye sordu
|
D | Yöneticiyle mi konuşmak istiyorsunuz |
Soru 87 |
A | Yahya Kemal (1884-1958) Türk şiirinin en önemli
temsilcilerinden biridir. |
B | “-lık /-lik /-luk /-lük” eki isimlere gelerek yer, araç ve meslek adı oluşturur. |
C | “Bizim takım çok yaşa, bizim takım çok yaşa!” diye
bağırıyordu. |
D | Kayseri'lilerin katıldığı kültürel etkinlik bir hafta sürecek. |
Soru 88 |
A | "Saygılı" sözcüğü kök ve eklerine "say-gı-lı" şeklinde ayrılır. |
B | Memleketine en son on-on beş yıl önce gitmişti. |
C | Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasını izlediniz mi?
|
D | Duvarlara, perdelere ve mobilyalara hayretle bakıyordu. |
Soru 89 |
A | Uzungöl, dik yamaçları ve benzersiz orman örtüsüyle harika bir yer |
B | Robotlar, uzun süredir yaşamın farklı alanlarında kullanılıyor |
C | Olağanüstü yeteneği ve yaratıcı gücü olan kişilere
dâhi denir |
D | Olimpiyatlar dünyanın en büyük spor etkinlikleridir |
Soru 90 |
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; cinler cirit oynarken eski hamam içinde... Memleketin birinde Sülün Kız derler, bir kız varmış. Sülün Kız bir gün “Ne bir dağda yağmurumuz var ne bir bağda yaprağımız var, sönen ocağımızı ne ile yakacağız?” diye sızlanıp düşünmeye başlamış. Anası bunu görünce “A Sülün Kız’ım, ne diye kara kara düşünüp durursun? İki el, bir baş içindir; geçinmeyecek ne başımız var? Ben bez dokurum, sen gergef işlersin; gül gibi geçinip gideriz.” demiş. Bu söz üstüne, endişeden kurtulup işlerinin başına geçmişler. Gece dememişler, gündüz dememişler; dokuyacaklarını dokuyup işleyeceklerini işlemişler, başkasına avuç açmamışlar. Üstelik dişlerinden tırnaklarından artırdıklarıyla köyün üstünde bir dağ, dağın üstünde bir bağ kurmuşlar.
Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A | Masal türünde yazılmıştır. |
B | Zaman ve mekân belirsizdir. |
C | Tekerleme kullanılmıştır. |
D | Anlatım I. kişi ağzından yapılmıştır. |
Soru 91 |
İki hafta kaldı: Dev asteroit yaklaşıyor. NASA, dev bir asteroidin 4 Şubat'ta Dünya’ya en yakın konuma geleceğini bildirdi. Saatte yaklaşık 108 bin kilometre hızla Dünya’ya yaklaşan dev asteroit, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesini (NASA) alarma geçirdi. "Tehlikeli" kategorisinde değerlendirilen asteroit, iki hafta sonra gezegenimize en yakın konuma ulaşacak. Yaklaşık 1,1 km genişlikte olduğu tespit edilen asteroit, 4 Şubat günü gezegenimize 4.208.641 km mesafeden geçecek. Bilim adamları, bu büyük kaya parçasının Dünya ile temas etmesi durumunda Dünya’nın buz devrine dönebileceğini belirtiyor.
Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A | Nesnel cümleler kullanılmıştır |
B | Bilgilendirici bir metindir |
C | Dili açık ve anlaşılırdır. |
D | Kurgusal unsurlara yer verilmiştir. |
Soru 92 |
Ben lezzetli ve tatlı bir şeftaliydim. Cildim ütülenmiş gibi dümdüz ve incecikti. Yanaklarıma gelince onlar sarıdan pembeye dönmüş ve kızarmıştı. Sabahın taze çiğ damlaları henüz yıkanmışım gibi kabuğumun üstündeydi. İçimdeki iri çekirdek yeni bir şeftali ağacının tohumu olmayı düşleyip duruyordu.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A | Hikâye edici bir metindir. |
B | İkilemelerden yararlanılmıştır. |
C | Anlatım I. kişi ağzından yapılmıştır. |
D | Kurgusal unsurlara yer verilmiştir. |
Soru 93 |
Geleneksel Türk evlerinde kapıların üzerinde bulunan tokmakların bir görüntü zenginliği olmanın ötesinde işlevleri vardır. Ev halkının geldiği yeri, ev sahibinin hangi meslekle uğraştığını ve ailenin ekonomik durumunu yansıtır kapı tokmaklarındaki ayrıntılar. Çok basit şekilde olanlarının yanı sıra küçük birer sanat eseri olarak değerlendirilebilecek örnekleri de mevcuttur. Tokmaklarda çoğunlukla el şeklinin tercih edilmesi insan elinin, bolluğu ve bereketi temsil etmesi inanışına dayanır.
Bu parçaya göre geleneksel Türk evlerindeki kapı tokmakları aşağıdakilerden hangisi ile ilgili bilgi vermez?A | Evde yaşayanların nereden geldiği |
B | Ev sahibinin mesleği |
C | Evde kaç kişinin bulunduğu |
D | Evde yaşayanların maddi durumu |
Soru 94 |
Geleneksel Türk evlerinde kapıların üzerinde bulunan tokmakların bir görüntü zenginliği olmanın ötesinde işlevleri vardır. Ev halkının geldiği yeri, ev sahibinin hangi meslekle uğraştığını ve ailenin ekonomik durumunu yansıtır kapı tokmaklarındaki ayrıntılar. Çok basit şekilde olanlarının yanı sıra küçük birer sanat eseri olarak değerlendirilebilecek örnekleri de mevcuttur. Tokmaklarda çoğunlukla el şeklinin tercih edilmesi insan elinin, bolluğu ve bereketi temsil etmesi inanışına dayanır.
Geleneksel Türk evlerinin kapılarındaki tokmaklarda el şeklinin tercih edilme nedeni aşağıdakilerden hangisidir?A | Kapı çalınırken tokmakların elle tutuluyor olması |
B | Elin, bereketin sembolü olduğuna inanılması |
C | Kullanımının daha kolay olması
|
D | Diğer şekillerin yapımında zorluk çekilmesi |
Soru 95 |
- Servet ayaklarınızın altında olduğu hâlde neden bu kadar fakirsiniz?
- Ona ulaşmak için başkalarına boyun eğmek lazım da ondan.
A | Filozoflar yoksulluğu seven insanlardır. |
B | Onurlu yaşamak, zenginlikten önemlidir |
C | Servet, dünyadaki en önemli varlıktır. |
D | Hem filozof hem zengin olunmaz. |
Soru 96 |
A | Hastalar beslenmelerine dikkat etmelidir. |
B | Hasta olunca mutlaka doktora gidilmelidir. |
C | Hasta bakımında dikkatli davranmak gerekir. |
D | Bir hastanın iyileşmesi için moral çok önemlidir.
|
Soru 97 |
Ankara’nın iklim özelliği, buradaki evlerin biçimlendirilmesinde önemli rol oynamıştır. Yaz ve kış arasındaki aşırı ısı değişimine göre kullanım da çeşitlenmiştir. Kalın duvarlı, küçük pencereli alt katlar kışın; ince duvarlı, havadar üst katlar ise yazın kullanılmıştır. Yine iklime bağlı olarak yapılan geniş saçaklar ve “cihannüma” denen geniş yazlık odalar da Ankara evlerinin tipik özelliği olmuştur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?A | Ankara evlerinin şekillendirilmesinde iklimin önemli
bir yeri vardır |
B | Eski Ankara evlerinin çoğu korunamamıştır. |
C | Ankara, tarihî evleriyle ün kazanmış bir şehirdir. |
D | Ankara’da yaz ve kış arasındaki sıcaklık farkı çok fazladır. |
Soru 98 |
Ankara’nın iklim özelliği, buradaki evlerin biçimlendirilmesinde önemli rol oynamıştır. Yaz ve kış arasındaki aşırı ısı değişimine göre kullanım da çeşitlenmiştir. Kalın duvarlı, küçük pencereli alt katlar kışın; ince duvarlı, havadar üst katlar ise yazın kullanılmıştır. Yine iklime bağlı olarak yapılan geniş saçaklar ve “cihannüma” denen geniş yazlık odalar da Ankara evlerinin tipik özelliği olmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi, Ankara evlerinin kışın kullanılan bölümünün özelliklerinden biri değildir?A | Duvarlarının kalın olması
|
B | Alt katta bulunması
|
C | Havadar olması |
D | Pencerelerinin küçük olması |
Soru 99 |
A | Mağaranın içi, güneş doğmuş gibi birden aydınlanıverdi. Bu ışık nereden geliyor diye çevreme baktım. Bir de ne göreyim? Altın, zümrüt ve çeşit çeşit değerli taşlardan oluşan bir tepecik duruyor gözlerimin önünde. |
B | Çekirge, pire ve uçan kaz bir gün kralın huzuruna davet edilmişler. Kral, üçünün arasında bir yarış düzenleyecek ve en yükseğe sıçrayana büyük bir ödül verecekmiş. |
C | Yemeğimi acele bitirip evden çıktım. Dükkâna gittiğimi gören annemin sevinci, yüzünden okunuyordu. Sokağın köşesine varınca arkadaşlarımın da dükkâna geldiğini gördüm. |
D | Ahlak kuralları, bir toplumdaki insanların benimsediği, uymak zorunda olduğu kurallardır. Dürüstlük, kardeşlik, sevgi, saygı gibi iyi nitelikler ile güvenilirlik, alçak gönüllülük, hoşgörü, merhamet gibi iyi huylar bu kurallara örnek gösterilebilir. |
Soru 100 |
Pişmanlık kadar ruhu karartan bir şey yoktur. “Neden o telefonu açmadım ki?”, “Neden karşılık vermedim?”, “Neden daha erken çıkmadım?” gibi cümleler pişmanlık sonucunda söylenir ve insanı karamsarlığa sürükler. Oysaki geçmişte yaşananları değiştirme şansı yoktur. Bu yüzden geçmişteki hatalar yüzünden pişman olmak yerine gelecekte bu hatalara tekrar düşmemek için çaba göstermek gerekir. Dr. Seuss’un şu sözünü hatırlayın: “Ağlama çünkü geçti artık.”
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?A | İnsan, değiştiremeyeceği sonuçlar için üzülmemeli,
geleceğe bakmalıdır. |
B | İnsan, geçmişte yaşadıklarını sürekli gözden geçirmelidir.
|
C | İleride pişman olmamak için hata yapmamak gerekir. |
D | Pişmanlık ve suçluluk duygusu, hayatın üzüntü kaynaklarıdır. |
← |
Liste |
→ |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
31 | 32 | 33 | 34 | 35 |
36 | 37 | 38 | 39 | 40 |
41 | 42 | 43 | 44 | 45 |
46 | 47 | 48 | 49 | 50 |
51 | 52 | 53 | 54 | 55 |
56 | 57 | 58 | 59 | 60 |
61 | 62 | 63 | 64 | 65 |
66 | 67 | 68 | 69 | 70 |
71 | 72 | 73 | 74 | 75 |
76 | 77 | 78 | 79 | 80 |
81 | 82 | 83 | 84 | 85 |
86 | 87 | 88 | 89 | 90 |
91 | 92 | 93 | 94 | 95 |
96 | 97 | 98 | 99 | 100 |
Son |
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberlerin tüm hakları Polis Asker Adayları'na ( www.polisaskeradaylari.com) aittir. www.polisaskeradaylari.com şeklinde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak linki gösterilmeden yapılan alıntılar için yasal işlem uygulanacaktır.
HEY ADAY ; Tüm alım ilanları Cep Telefonuna ÜCRETSİZ gelsin diyorsan. Aşağıdaki Uygulamamızı Telefonuna Kur Tüm Alım İlanları ve Polis, Asker, Bekçi, MSÜ, Subay, Astsubay Alımları Cep Telefonuna Yollayalım.

BEKÇİLİK sözlü mülakat sürecinin en önemli ayağının ilk 60 saniye olduğunu unutmayın. Bu süreçte kurulda oluşturacağınız olumlu ve bilgi dolu intiba, mesleğe atacağınız adımın en önemli noktası olabilir. Bu sürece hazırlanmak için BEKÇİ adaylarına, içerisinde binlerce gerçek BEKÇİ mülakat soru ve cevabı olan BEKÇİ mülakatları uygulamamızı tavsiye ederiz. Binlerce BEKÇİ adayına sınavı kazandırdığımız için hem mutlu hem de iddialıyız.
ÜCRETSİZ İndirmek İçin LOGOLARA TIKLAYIN